Her şey Kırmızı Siyah’lı cevval gençlerden birinin Twitter’da bir fotoğrafı fark ederek herkesle paylaşmasıyla başladı.

Önceleri bilindik bir Kabataş fotoğrafı sanarak yaklaştığımız fotoğrafın altındaki yazıyı tercüme ettiğimizde heyecanımızı kontrol edemez olmuştuk.

Araştırmamak mümkün değildi.

Bir arkadaşımız fotoğrafın yer aldığı albümün dijital kaydına ulaşırken diğer bir arkadaşımız ise fiziki kaynağa ulaşmak üzere Atatürk Kitaplığı’na doğru yola koyuldu.

İlerleyen dakikalar içerisinde farklı dönemlerden mezun Kabataşlı kardeşler olarak el birliğiyle birbirinden özel fotoğrafları içeren albümün derinliklerine inmeye başladık. Bu bilinmezlik dehlizinde bildiklerimizden yola çıkarak el yordamıyla birbirimizin desteğiyle ilerlediğimizi hissediyorduk.

İçimizden biri işimizi kolaylaştıracak şekilde tüm fotoğrafların künyelerini buldu. Sosyal medyada ilk olarak aksettirildiği gibi sadece Kabataş’a ait bir albüm olup olmadığını tartışmaya başladık. Sonradan anladık ki,  Kabataş’ın da içinde bulunduğu birden fazla binada adı “Şehriyati Mektebi” olan bir okul kurulmuştu.

Peki bu okul neresiydi?

 

 

 

 

Daha önceden bu okulla ilgili bir şey duymamıştık. Bu, heyecanımızı daha da körükledi. Galiba sadece Kabataş’a dair değil, Cumhuriyet tarihine ilişkin bir şeyler yakalamıştık. Hal böyle olunca sorular ardı ardına gelmeye başladı. Sabahtan öğlene kadar ekibimizin “whatsapp” grubunda yüzlerce kez mesajlaştık.

Heyecanımızı yazışmalarımızdan bir kesit sunarak şöyle aksettirelim:

– Hangi dönem acaba?
– 1924’ten sonrası olacak.
– Neden?
– 1924’e kadar Feriye Abdülmecid Efendi’nin sanat atölyesiydi de ondan.
– 1924’te hilafet kaldırılınca ve hanedan yurt dışına gönderilince kurulmuş olsa gerek.
– Evet evet, 1928’de de “biz” geldiğimiz için, aradaki dönemden bahsediyoruz sanırım. Hem zaten daha harf devrimi de olmamış baksanıza.
– Kabataş Erkek mi bu binalar?
– Bir tanesini internette Ortaköy İnönü Erkek Şehir Yatılı Mektebi olarak buldum.
– Yüzen öğrencilerin olduğu fotoğraflar ile dışarıda sahilde beden eğitimi yapan öğrencilerin fotoğrafları Kabataş’a ait gibi. Fotoğraflarda Beylerbeyi Sarayı ile Kız Kulesi görünüyor.
– Sokak lambaları da bizimkiler ile uyuşuyor.
– Öğrencilerin ayakları neden çıplak? Bazı fotoğraflarda ise herkes ayakkabılı.

 

 

 

 

Bir süre sonra bir başka arkadaşımız güzel bir bilgi ile geldi. Şehriyati, aslında kimsesi olmayan çocukların meslek kazanması ve eğitilmesi için açılmış bir nevi sanat mektebi ya da kelimenin tam anlamıyla yetiştirme yurduydu. O anda bir diğerimiz tabii ki durmadı, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nün dışarıya sınırlı da olsa açık kataloğundan bu okullara dair bir şeyler araştırdı. Konu daha da derinleşiyordu. Katalogdan pek bir şey çıkmamıştı ama bölgedeki Fehime ve Hatice Sultan Yalıları’nın yetiştirme yurdu olmasına dair bir emre ulaşmıştık.

Bölgedeki saraylar, demek ilkokul ya da Kabataşımız gibi lise olmadan önce, yetiştirme yurdu olarak kullanılıyordu. Bu, önemli bir noktaydı. Hatta kendi aramızda ‘yeni Cumhuriyet eski rejimin yazlık saraylarını yetimler için okul yapıyor’ diye konuşup döneme tekrardan minnettar olduk! Cephelerde yitirilmiş kınalı kuzular, toprağa düşmüş aslan gibi delikanlılar, tükenmiş bir saltanat ve buna karşılık o şehitlerin yetim yavrularından geleceğini sanatla, bilimle, sporla kurmaya çalışan Cumhuriyet’in ilk filizleri…Bu albümün de gösterdiği gibi, Cumhuriyet eski rejimin saraylarında insan yetiştirmek istiyordu.

Sorularımızın cevabını henüz bulamamıştık, ama projeler her zaman olduğu gibi havada uçuşuyordu. Atatürk Kitaplığı’ndan mesaj geldi: Kalabalık olduğu için içeri almıyorlar! Olsun, tesellimiz bol, günler bizim. Araştırmaya devam! Hele ki böyle bir ekip bu denli eğlenip bir arada oldukça! Birimiz az evvel yine yazdı: Tüm günümün en önemli heyecanı buydu! Öyle tabii.

Sorularımız çok, çalışmaya devam! Tabii biliyorsanız katkınızı bekleriz:

1- Feriye Sarayları, Fehime ve Hatice Sultan Sarayları’nın Şehriyatı Mektebi olarak kullanıldığı görülüyor. Acaba diğer yerleşkeler hangileri?

2- Kabataş Erkek Lisesi’nin 100. yıl kitabında Kabataş Feriye’ye taşınmadan önce bu binaların bir kız okulu olduğu söyleniyor. Fakat bir belge bulunmadığı belirtiliyor. Bilgisi olan? (Dipnot: Belgesiz tarihçilik kötüdür.)

3- Bazı fotoğraflarda siyahi olduğunu düşündüğümüz öğrenciler var, onlar kimler?

4- Bazı fotoğrafların Kabataş’ın Feriye’deki ilk yıllarına ait olma olasılığı nedir?

5- Bu okullara daha sonra ne oldu?

Bizi takipte kalın!

 

 

CEVAP YAZIN